Gelişim Güzeldir…

Hyundai’nin üst sınıf marka rekabetindeki ilk modeli Genesis.

Audi Amerika’nın A4 modeli için hazırladığı reklam kampanyasının sloganı “Progress is Beautiful!” (Gelişim Güzeldir). Gelişim, ister Audi için, ister başka bir marka için olsun, çok güzeldir. Eğer ki Pony’den Genesis’e kadar süren bir gelişmeden söz  diliyorsa, tabii ki çok daha güzeldir. Hyundai, 70’lerin sonundan 90’ların sonuna kadar piyasanın düşük fiyat grubu markalarından biri olarak bilinirdi. 1999’da devreye giren kalite politikasından sonra ise pahalı olmayan marka olarak  algılanmaya başladı. Marka konumlandırmasında ekonomik olanla pahalı olmayan arasında büyük bir fark vardır. 2000’den bugüne gelindiğinde, markayı daha da farklı bir konumda görüyoruz. Bu gelişme sadece imajla ilgili değil. Gelişimin ardında kalite ve teknoloji yatıyor. Hyundai Motor Company artık kendi geliştirdiği motorlarla rekabet ediyor ve 4.6 TAU motoru, 2009’da 4000cc ve 5000cc motorlar arasında en iyi motor ödülünün sahibi olmakla övünüyor.

Genesis, Hyundai’nin üst sınıf markalarla rekabet edebilen ilk modeli. Onun ardından ise Equus piyasaya sunuldu. Kuzey Amerika’da yılın otomobili seçilen Genesis; Mercedes E class, Lexus ES, BMW 5 Serisi gibi sınıfının çok önemli modelleri ile rekabet ederken, daha da iddalı olan Equus, Mercedes S class ve Lexus LS460 ile rekabet amacıyla üretiliyor. Teknolojisi, malzeme kalitesi, performansı, iç ve dış tasarımı ile rakiplerinden hiç geri kalmayan bu iki modelin diğerlerinden geri kalan tek yönü fiyatı. Rakiplerine göre daha az pahalı ama hiç de ucuz sayılmaz. Düşük fiyat grubu artık Hyundai markası ile ilgili olmayan bir kavram. Peki Hyundai niye üst sınıfa girmekte kararlı? Burada en önemli neden çin faktörü. Ardından marka ve iç piyasa faktörleri geliyor. Çin’de 90’a yakın otomobil üreticisi var ve ucuz otomobil üreten başka bir marka onlarla rekabet edemiyor. Hyundai da bundan kaçmak için; Sonata, Elantra, i serisi, Genesis, ix serisi, Equus modelleriyle daha yüksek kaliteyi yakalarken Toyota, Honda, VW’nun yanı sıra diğer Japon ve Avrupa üreticileri ile rekabet etmeye başladı. Kriz döneminde global pazar payını %1,2 artırmış olması bunda da ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Marka faktörü tamamen markanın imajı ile ilgili.

Bahsettiğimiz eski ucuz imajından kurtulmanın tek yolu dünyaya Genesis’i göstermekti ki, onu da Hyundai en iyi şekilde yaptı. Tamamen kendisine ait olan .ok yüksek teknolojilerle rekabetin büyük olduğu sınıfta başarıyı yakaladı. Böylece, imajla ilgili önyargılar da kırılmaya başladı. İç piyasada ise Hyundai-Kia Motor Company, toplam %85’lik pazar payına sahip. Gittikçe gelir düzeyi artan Koreliler, artık Lexus ve VW`ye ait üst modelleri tercih ediyor. Bunun önüne geçmenin tek yolu ise, lüks Japon ve Alman markalarını pazarda sıkıştırabilecek güçte başka bir modelin üretilmesiydi. Hyundai bunu da yaptı ve görünen o ki, çok başarılı olacak. Artık bütün dünya otomobil piyasalarında gözler Equus ve Genesis ile çok büyük adımlar atan Hyundai’da.

 

NAB Holding A.Ş. - Copyright © 2018 - 2019.