Behram Eromi: – Benim renklere ve uyuma ve düzene karşı bir duyarlılığım var. O yüzden mimariye ve dekorasyona meraklıyım. Geriye dönebilsem, mutlaka mimar olmak isterdim. O yüzden kızımı da o yöne gitmesi için sıkıştırıyorum, “Ben yapamadım, sen yap” diyorum.
Nadir Eromi: – Bu ofisin de dekorasyonunu Behram yaptı. Bahçe düzenine varana kadar onun eseri. Ben de çalıştıkça okumaya ayırdığım zamanın azlığını fark ettiğimden, mümkün olduğunca bu açığı kapatmaya çalışıyorum. Rahmetli Sakıp Sabancı’nın konuşmalarını ve yazdıklarını hiç kaçırmadım. Sağlık problemleri başladığında, hayat tarzıyla ilgili bir tespit yapmıştı. “Kendi vücudumuza arabamız kadar iyi bakmamışız” demişti. O zamandan beri spora meraklıyım. İş hayatının yoğunluğu içinde daha önce vakit bulamadığım spora da mutlaka zaman ayırıyorum. Her sabah 6-8 arasında kendim için spor yapıyorum ve herkese tavsiye ediyorum. Bu büyük bir mutluluk ve keyif, herkes yaşamalı.
Shahram Eromi: – Ben müzik ve resme çok meraklıyım. Özellikle Azerbaycan’daki resim sanatıyla çok ilgiliyim. Diğer yandan da sanat tarihiyle ilgili ne bulsam okuyorum, gördüğüm bir sanat eserini hakkıyla tanımaya çalışıyorum. Herkesin bir hayali vardır. Benimki de bir gün İstanbul’da bir çağdaş İslam Sanatı müzesi kurmak. Böyle bir yapılanma olmadıkça dünya bu ülkelerde olan biteni görmüyor, ciddiye almıyor. Güzel sanatlarda özellikle Azerilerin vardığı noktayı çok çarpıcı buluyorum.